23 Ekim 2018 Salı

Pandora nın kutusu

Düşündüklerimi taşıyamıyorum.
Hayatımı taşıyamıyorum.
Geçmişimi taşıyamıyorum.
Bir tek bu anlarda zayıf hissediyorum, ironiktir.

Hayatımı kimseye tam anlatmadım. Anlatamadıklarım beni boğuyor.
Geçmişim hakkında bilgi verdiğim herkesin bildiklerini toplarsanız hiç kadar az şey öğrenmiş olursunuz.

Duygularım sandığından daha ağır. Kadınlara aşığım, erkeklerin gizemi beni sarhoş ediyor. Dönüp dolaşıp aynı yere varıyorum. Çeşitli kabuslar ve uyandığında tüm gördüğün bomboş bir oda. Bazen karanlık ve bu anlar dışında karanlıktan korkacak kadar aptal değilsin.
Ama orda. Göremesende boş olduğunu bildiğin her bir köşe. İçinde tek nefes alanın sen olduğu dört çevrili duvar.

Pek etkilemiyor aslında. Çarpan durum bol şekerle vodka gibi, uyandığında mutlu değilsin. Uyandığında mutlu olmayı hakedecek kadar çok ağlamaklı günleri harcadın. Aptal insanların boş yaşayıp ölene kadar harcadıkları tüm üzüntüden fazlasını. Irakta 10 yaşında elinde ağır silahlarla dolanan çocukların o on yılı kadar acı.

Bilmiyorum. Bazen yokolma fikri hoş geliyor. Herkesin bilmediği internette bulunamayacak bir şeyi öğrenme şansım var. Bir tanrı var mı? Yoksa ruhlar zaman ve mekanı aşıp evrende öylece süzülüyorlar mı? Cehennem ne kadar hakedenlerle dolu veya cennette özgürlük var mıdır? Veya sadece bir çınlama ardından hiç mi olacağım.

Neden hayattayım çok iyi biliyorum. Çünkü ölenlerin arkada bıraktıklarını biliyorum.

Ezilen kaburgalarım ciğerime girmiş ve ağzımdan her nefes almaya çalıştığımda kan püskürüyor gibi. Ölüyorsun. Birkaç kas seğiriyor. Bir çocuk bunu görüp ölmediğini sanardı emin ol.

Kafam dağınık. Uyuyup uyanacak ve gün ilerledikçe mutlu olacağım. Ama şimdi acının verdiği vahşi orgazmla yalnız başımayım.

Hep yalnız başımayım. Köşeler hala karanlık. Hala tek kendi nefeslerimi duyuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne düşündüğünü merak ediyorum, buraya yazabilirsin.

Serotonin ne hissettirir

Mastürbasyondan sonra sanki hiç savaş yokmuş gibi barış şarkıları dinliyordum. Dünya aslında barış içindeymiş gibi huzurluydum. Göğe doğru...