18 yaşımdayım. 5 dakika sonra 60. yaşıma basacağım. Zaman aniden geçince toz olan filmdeki kitaplara dönüşeceğim. Önce alnım, sonra gözlerim, sonra tüm yüzüm buruşacak, akacak, gözlerim göz yuvalarımın dışındaki deriden yukarda kalacak.
18 yaşımdayım. Annem bana iyi bir insan olmayı öğretmedi. 60larıma kadar vahşet ve kaosu arzulayıp beni yok eden insanların ölümünü izleyeceğim.
18. Babam hala fotoğraflardaki büyük siyah bir gölgeden fazlası değil. Kapkara bir çocuktum, kara saçlar, kara gözler, her bebek kadar çirkin.
18. Bir ve sekiz. Sekizin yerini yakında 9a bırakışını izleyeceğim. Hala çocukken tavana bakıp kurduğum hayalleri gerçekleştirmedim.
Acaba jackob bellayı hayal ederek mastürbasyon yapıyor muydu?
Kafamın içindeki bulanık suyu ayıklamaya çalışırken düşünebileceğim en saçma şeyi düşünmüştüm.
Aşk sanırım 1 kez tadabileceğiniz yasaklı bir meyveydi.
Peki ya vahşet? Tüm aileniz gözlerinizin önünde doğransaydı aşkın bir önemi kalır mıydı?
Vahşete doyabilir miydiniz?
26 Nisan 2019 Cuma
23 Nisan 2019 Salı
Seksi ben yarattım.
Düşünmek beni delirtti.
Diyecek çok şey biriktirmiştim. O malum soru ve ardından gelecek sessizlikti tüm ihtiyacım. Her konuyu sıralamış, ana cümleleri aklıma kazımış hatta nefes durakları, vurgular hıçkıracağım heceleri bile düşünmüştüm.
Hepsi aklımdaydı.
Kafatası sınırlarımın içinde, bir türlü o soru gelmediği için sabırsızca titremeye başlamış birkaç paragraf.
Delirmek üzereydim. En çokta konuşma sonunda histerik ağlayışıma eşlik edecek iri kollar olmayacağı için bu özenle hazırlanmış satırları asla kusamayacaktım.
Tanrıya beddua ettim. Tanrıyı reddetmem için gereken sorgulama evresine seks sayesinde ulaştığım için. Kimse heyecanla denizde yüzüşüme, güneş yüzüme vurunca nasıl gülümsediğime bakmayacaktı çünkü ben sekscil bir hayvandım. Bana baktıklarında onlarda seks yaratıyordum, sevgi değil.
Tanrıya tekrar beddua ettim. Kanı çekilmiş gibi bembeyaz bir cilde ihtiyacım vardı, parlak belki sarı, ince telli kabarık saçlara, mavi gözlere, küçük bir bedene, küçük ellere, incecik bir boyna ihtiyacım vardı. Koyu renk cildiniz, koyu renk gözleriniz, iri bir vücudunuz varsa, kısaca narin ve kırılgandan çok güçlü ve sertseniz bu sizi daha fazla "seks" yapmazdı, ama sevgi ihtimalini ortadan kaldırırdı.
Tanrıya bu defa küfrettim. İçimdeki, acizliğe duyduğum öfkeyi ona da duyuyordum. Başkaları onlara muhtaç olunmasını ve becerilerini sergilemeyi seviyordu. Ben bu fırsatı kimseye vermeyecektim.
Seksi ben yaratmıştım. Kazayla.
Tanrılık içime hücum etti, ama bilirsiniz, tanrılar çok yalnızdır. Kazayla tüm insanlığın taptığı bir iç güdüye dönüşüp sonsuz yalnızlığa mahkum oldum. Neyseki güneş tanrısı hep yüzüme vuracak ve poseidon beni boğmayı bekliyor olacaktı. Seksi ben yaratmıştım. Ve yalnız başımaydım.
Diyecek çok şey biriktirmiştim. O malum soru ve ardından gelecek sessizlikti tüm ihtiyacım. Her konuyu sıralamış, ana cümleleri aklıma kazımış hatta nefes durakları, vurgular hıçkıracağım heceleri bile düşünmüştüm.
Hepsi aklımdaydı.
Kafatası sınırlarımın içinde, bir türlü o soru gelmediği için sabırsızca titremeye başlamış birkaç paragraf.
Delirmek üzereydim. En çokta konuşma sonunda histerik ağlayışıma eşlik edecek iri kollar olmayacağı için bu özenle hazırlanmış satırları asla kusamayacaktım.
Tanrıya beddua ettim. Tanrıyı reddetmem için gereken sorgulama evresine seks sayesinde ulaştığım için. Kimse heyecanla denizde yüzüşüme, güneş yüzüme vurunca nasıl gülümsediğime bakmayacaktı çünkü ben sekscil bir hayvandım. Bana baktıklarında onlarda seks yaratıyordum, sevgi değil.
Tanrıya tekrar beddua ettim. Kanı çekilmiş gibi bembeyaz bir cilde ihtiyacım vardı, parlak belki sarı, ince telli kabarık saçlara, mavi gözlere, küçük bir bedene, küçük ellere, incecik bir boyna ihtiyacım vardı. Koyu renk cildiniz, koyu renk gözleriniz, iri bir vücudunuz varsa, kısaca narin ve kırılgandan çok güçlü ve sertseniz bu sizi daha fazla "seks" yapmazdı, ama sevgi ihtimalini ortadan kaldırırdı.
Tanrıya bu defa küfrettim. İçimdeki, acizliğe duyduğum öfkeyi ona da duyuyordum. Başkaları onlara muhtaç olunmasını ve becerilerini sergilemeyi seviyordu. Ben bu fırsatı kimseye vermeyecektim.
Seksi ben yaratmıştım. Kazayla.
Tanrılık içime hücum etti, ama bilirsiniz, tanrılar çok yalnızdır. Kazayla tüm insanlığın taptığı bir iç güdüye dönüşüp sonsuz yalnızlığa mahkum oldum. Neyseki güneş tanrısı hep yüzüme vuracak ve poseidon beni boğmayı bekliyor olacaktı. Seksi ben yaratmıştım. Ve yalnız başımaydım.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
Serotonin ne hissettirir
Mastürbasyondan sonra sanki hiç savaş yokmuş gibi barış şarkıları dinliyordum. Dünya aslında barış içindeymiş gibi huzurluydum. Göğe doğru...
-
Yakın olduğu tek yer ense köküm ve göz yuvalarım olan bir acım var, öyleki her içime düşüşünde gözlerimi sızlatıp ensemi kaşındıran, ama ne ...
-
Mastürbasyondan sonra sanki hiç savaş yokmuş gibi barış şarkıları dinliyordum. Dünya aslında barış içindeymiş gibi huzurluydum. Göğe doğru...
-
Neden kahkaha atarken Aklıma kanatlar gelir Ve birden düşer yüzüm? Neden gözlerim dalar uzaklara Ve yalvarırım tanrıya izlerken Gelir ...